4 Ocak 2017 Çarşamba

ŞEYTAN BU YÖNTEMLE KİŞİLERİ SAPTIRMAK İSTİYOR..!

5 yorum:

  1. Burada dikkat çeken şeyin Kitabın isminin de peygamber tarafından belirtildiğidir. Fusus, fas’ın çoğuludur. Fas, bir yüzüğün veya mührün kime ait olduğunu gösteren belirti ve kaş demektir.[1] Bir başka dikkatlerden kaçmayan şey, kitabı eksiksiz ve tam olarak insanlara ulaştırdığını ifade etmesidir. Ancak kitabın içerisinde hem kendi görüşüne hem bir başkasının konuyla ilgili meseleye bakışını alıntılaması çelişki arz etmektedir. Örnek verecek olursak Beyazıd-ı Bestami’nin görüşüne yer vererek: “Ebu Yezid Bestami şöyle der: ‘Arş ve içerdiği her şey yüz bin katıyla birlikte arifin kalbinin bir köşesinde bulunsaydı, arif onun farkına bile varamazdı’ İşte Ebu Yezid böyle demiş”[2] diyerek kitabı Peygamberden aldığını söylemesine rağmen Beyazıd-ı Bestami ve başkalarının görüşlerini aktarır. Demek istediğim şudur. Arabi, önsözünde Peygamberin “al bunu insanlara ulaştır” sözünü bir emir olarak görüp kitaba hiçbir yorum katmadan eksiksiz olarak insanlara ulaştırdığını ifade etmesine rağmen başka sufilerin görüşlerini kitapta ileri sürmesi okuyucuyu hemen düşündürmektedir.
    http://www.islamvehayat.com/bir-sufi-sapkinlik-ornegi-muhyiddin-ibnul-arabi-nin-fususul-hikem-i_d12178.html

    YanıtlaSil
  2. *********ZAYIFLAR*********
    Sonra Allah'a ve ahiret gününe inananlar geliyorlar. Hepsi hepsi birden Allah'ın huzuruna toplanıp çıkıyorlar. Açıkça görünüyorlar orada. Zaten her an görülmektedirler Allah tarafından. Ama ancak o anda anlıyabiliyor ve kavrayabiliyorlar Allah’a karşı hiç bir perdenin onları gizlemediğini ve hiç bir insanın korumadığını. Toplantı sahası tıklım tıklım doluyor, perdeler kalkıyor ve onlar apaçık huzurda diziliyorlar... Ve bir karşılıklı konuşmadır başlıyor:

    “Zayıflar, büyüklük taslayanlara: “Doğrusu biz size uymuştuk. Allah’ın azabından bizi koruyabilecek misiniz?” derler...”

    Zayıflar zaten zaafa düşmüş kimselerdir. Onlar düşünce, inanç ve hareket yönünden şahsî hürriyetlerini yitirmekle ve bu hürriyetlerini ellerinden kaçırmakla Allah’ın şereflendirdiği insanın en önemli insanlık özelliklerini kaybetmişler ve kendilerini despotların ve diktatörlerin elinde birer kukla durumuna getirmişlerdir. Allah’a kul olacaklarına Allah’ın kullarına kul olmak küçüklüğüne düşmüşlerdir. Aslına bakılacak olursa zaaf bir özür değildir. Bilakis suçtur. Allah hiç kimsenin zaafa düşmesini istemez. Çünkü bütün insanları kendi sığınağına iltica etmeye çağırmakta ve Allah’a kul olmanın izzet ve şerefiyle yaşamaya davet etmektedir. Ve hiç bir zaman için Haktealâ bir kişinin en önemli özelliği ve şeref kaynağı olan şahsî hürriyetini ister kendi arzusuyle ister başkalarının zoruyle elinden çıkarmasına müsaade etmez. Maddi kuvvet nasıl olursa olsun hürriyet isteyen insanın hürriyetini elinden almaya muktedir olamaz. İnsanın insanlık şeref ve haysiyetini yok edemez. Çok azdır maddi kuvveti elinde bulunduranların insanın bedenine hakim oldukları, ona eziyet edip işkence yaptıkları, baskı ve sindirme yoluyle ezdikleri... Ya vicdan... Ya ruh... Ya akıl... Hiç kimsenin gücü yetmez onları ezmeye, yıpratmaya ve işkence altında sindirmeye... Hapisler ve işkenceler yok etmez ruhun derinliklerindeki duyguları... Ancak o ruha sahip olanlar kendi elleriyle ruhlarını, vicdanlarını ve akıllarını hapse mahkum eder de ezilmesine müsaade verirse mümkün olabilir.

    “Onlar da: “Allah bizi doğru yola eriştirşeydi biz de sizi eriştirirdik. Şu halde artık sızlansak ta katlansak ta birdir. Bizim için kaçacak hiç bir yer yoktur.” derler.”.
    *******************************
    Mütekebbirlerinden bazı örnekler.
    https://vimeo.com/196939999

    https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=273797516404990&id=100013242319421&pnref=story

    YanıtlaSil
  3. BU ÖZELLİK,KİŞİNİN OLAYLARA BAKIŞ AÇISINI BELİRLEMEK İÇİN BİR ÖLÇÜDÜR.
    Kişi bir şeyi anlatırken anlattığı olay kişinin hoşuna giderse,onaylarsa, o olayı öve öve anlatır.Hoşuna gitmezse yere yere anlatır.(Bu hal bütün insanlarda vardır.İnsan eşya olduğundan eşyadaki bir özelliktir.)
    O zaman kişinin övdüğü kişi açık delillerle kafir ise,öven kişide onu onaylayan kişide kafir olur.
    Bilerek veya bilmeyerek fark etmez cezası aynıdır.
    (örnek.Trafikte cezalı hususu ihlal ettiğin zaman bilmiyordum demen seni cezadan muaf kılmadığı gibi.)
    Şirk'ide Allah affetmiyor.(Bilmek mecburiyetindesin)
    Muhammed.30
    A'raf.30**Çünkü onlar; Allah'ı bırakıp şeytanları kendilerine dostlar edindiler. Ve onlar; kendilerinin doğru yolda olduklarını sanıyorlardı.
    zuhruf.37**O şeytanlar bunları doğru yoldan çıkardıkları halde bunlar doğru yolda olduklarını sanırlar.
    http://huseyinsas.blogspot.nl/2016/08/insandaki-halleresyadaki-ozellikler-den_16.html
    https://www.youtube.com/watch?v=cF7O4M18Wrw&list=PLr342JFErS74wTAKOa6WqzcN2SMX7Hgu4&index=7

    YanıtlaSil
  4. YILLARIN KONUŞULMAYANLARI...!
    Suçu ve suçluyu övme,!!!
    https://t.co/795ycImcxZ https://t.co/0JWS6Bitkf

    YanıtlaSil
  5. Kimin cennete veya cehenneme gideceğini Allah'tan başka hiç kimse bilemez.
    DOĞRU-AMA SENİN SORUMLULUK ALANIN DEĞİL.Senin sorumluluk alanı sana bildirilmiş KURAN da.
    Cennete girip oradaki mevkini yükseltmek.
    DÜNYAYA GELİŞ GAYESİNİN DIŞINDA FARKLI MECRALARDA OYNAMA.
    Ben zaten cennetliğim.Kesin deliller ile.Şeytan bile saptıramaz. Bu sözü her Müslümanın söylemesi lazım
    Cenneti kazanmak onay ve red meselesidir. Kişilerin cennet algısını berraklaştırmak,netleştirmek gerekir.
    ŞEYTAN BU YÖNTEMLE KİŞİLERİ SAPTIRMAK İSTİYOR..!
    ŞEYTAN;İNSAN VE MÜSLÜMAN KILIĞINA GİREBİLİR
    DİNİ YANLIŞ ALGILATTIRILMAMIZ VE ALGILAMAMIZ...
    Dini eğitim iddiaları ile açmış olduğumuz okullar, dershaneler ve yurtlarda körpe dimağları kendi uyduruk din dışı mesiyanik argüman ve iddialarla zehirleyerek hayatlarını mahvettik.
    https://t.co/kmtXZeQRmC

    YanıtlaSil